Ana sayfa Hot topıcs/Güncel ENELSAN OTOMASYONDA ‘TÜRK MALI’ İMAJINI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR

ENELSAN OTOMASYONDA ‘TÜRK MALI’ İMAJINI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR

PAYLAŞ

Otomasyon ürünleri üretiminde ve mühendislik hizmetleri alanında dikkat çeken çalışmalar yapan Enelsan, alışılagelen ve olumsuz algı yaratan ‘Türk Malı’ imajını yıkmaya çalışıyor. Sağladığı müşteri memnuniyeti ile algıları yumuşatan hatta yıkan firmanın genel müdürü Tunç Vidinli www.automationtr.com ‘ un sorularını yanıtladı.

  • Enelsan’ın gerçekleştirmiş olduğu ilklerden, ürün ve hizmet portföyünden bahsedebilir misiniz?

Ölçüm yapmak, yaptığınız işi ölçüm kontrolü ile yapabilmek, sağlam dediğimiz bir işin ayrılmaz parçasıdır. Biz Enelsan olarak yerli üretimimizin olduğu fabrikamızda istenilen sıvı, gaz akış ölçümü yapan cihazlar, ve çok yüksek ağırlıkları bile kolayca ölçebilen bant kantarı da üretebilmekteyiz. Bir Türk firması olarak, endüstriyel otomasyon alanında kullanılan cihazları yerli üretebilmek, ürettiğimiz ürünün kalitesini üst seviyelere çekebilmiş olmak ve bunu Türkiye pazarında sunabilmek bizim için büyük gurur kaynağıdır. Hizmet portföyümüzde, sıvı ve gaz maddeler akış ölçüm cihazları, sıcaklık, basınç ve seviye transmitterleri, bant kantarı gibi sabit üretimin yanı sıra akış olan hatlarda kalori hesabı yapabilen cihazlar gibi müşteriye özel tasarımlarda mevcuttur. Daha detaylı bilgileri www.enelsan.com web sitemizi ziyaret ederek edinebilirsiniz.

  • Bir çok global markanın etkin olduğu Türkiye pazarında yerli üretici olmak çok mu zor? Ne gibi avantajlarınız ve dezavantajlarınız var?

Türkiye pazarında yerli üretici olmak gerçekten zor bir durum. Çünkü piyasanın yıllardır alıştığı firmalarla çalışmayı bırakıp yada bu piyasaya yeni girip prosesinde ölçüme ihtiyaç duyan bir firmanın, Avrupa’nın köklü yada Uzak Doğu’nın ucuz ürün üretebilen firmalarını atlayıp size gelmesi zaman alan bir süreç olarak gözüküyor. Zira 40 senelik mevcudiyedimize rağmen genç mühendisler ve yeni nesil mühendis çevreler Enelsan marka elektromanyetik debimetrenin varlığından habersizler yada güven duymuyorlar. “Türk malıysa boşver.” düşüncesi, kırılması çok zaman isteyen bir olgu. Firmalarla görüşmelerimizde proses otomasyon alanında Türk yapımı cihazlar üretebilmemizle ilgili övgülü sözler duyuyoruz, bu durumun desteklenmesi gerektiğinden bahsediliyor. Ama iş ticaret yapmaya geldiğinde o övgüyle konuşan firma yetkililerinden bir geri dönüş alamıyorsunuz yada sizin malınızı kullanmak istemiyorlar. Bunu kırmaya çalışıyoruz ve artık kırabiliyoruz. Çünkü kaliteli ürünümüz ve sağlam teknik ekibimizle çalışmaya fırsat verildiğinde insanlara “Türk Malı”nın o kadar da kötü olmadığını gösterebiliyoruz. Bu durumun yanı sıra, Türkiye pazarındaki çokuluslu büyük kurumsal firmalarla yarışmak kolay değil. Durum böyle olunca, adınızı duyurup büyük işlere imza atmakta zorlaşıyor. Bu durumun getirdiği avantajlar da yok değil. Kendi ürünümüz yada farklı bir markanın ürünü olsun fark etmez, her türlü teknik desteği zaman ve bilgi problemi olmadan sağlayabiliyoruz. Bugün Türkiye’nin neresinde olursa olsun, teknik desteğe ihtiyaç duyulduğunda talebi 1-2 gün gibi çok kısa bir zamanda karşılayabiliyoruz.

  • Sizin faaliyet alanınızda bulunan Avrupalı markaların yanı sıra Uzak Doğu’dan da bir çok firma bize ulaşarak Türkiye pazarına girmek istediklerini hatta bayilik vb. konularda yardımcı olmamızı talep ediyorlar. Sektörünüzün yakın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Eskiden firmalar yada durumu indirgeyelim insanlar iş yaparken sadece sonuca bakardı. İşin olup olmamasıydı tek problem ve olduğunda bu durum başarı olarak adlandırılırdı. Hala iş oluyorsa bunun adı başarıdır, bu değişmedi. Fakat artık bir işi yaparken nasıl yaptığınızın da bir önemi var. Çünkü yapılan bir önceki iş, bir sonraki yapacağınız işin de başarısına direkt etki etmekte. Ölçümün devreye girdiği zaman aralığı işte tam burasıdır. Yapılacak olan herhangi bir şeyin fazla yada eksik şekilde yapılmaması gerektiğinde ölçüme ihtiyaç duyarsınız. Ölçüm yaptığınızda yaptığınız işte verdiğiniz kararlar daha sağlıklı olur, çünkü dayanağı olan ölçüm sayıları elinizdedir. İş yapılan sektörde firma sayısının artması fiyatları düşürür, fiyat düşerse maliyeti de belli oranlarda düşürmelisiniz. Maliyeti düşürmek için kullanacağınız hammaddenin tam olmasını, varsa kayıp kaçak ziyan görmek bulmak bilmek ve önlemek istersiniz. Böylelikle bir ölçüm cihazını kullanmaya ihtiyaç duyarsınız. Zaten büyümek, yaptığınız işin her aşamasını tam anlamıyla bilmek istiyorsanız ihtiyaç duymalısınız da. Bu anlamda bu sektörün ucu gerçekten açık ve ben iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Öte yandan dış kaynaklı rakiplerimiz artacaktır çünkü bahsettiğim gibi sektörün geleceği parlak. Yerli üretim yapıyor olmamız, akredite kalibrasyon laboratuvarımızın bulunması, servis avantajımızla birlikte rakiplerimizle gerektiği gibi baş edebileceğimizi düşünüyorum. Gerekli büyümeyi gösterip bayiler kurduğumuzda bu mücadelenin daha keyifli ve lehimize olan bir mücadeleye dönüşeceğini umut ediyorum. Şu halimizle bile şunu söyleyebilirim, yerli ürünüz, varız ve bu sektörde kalacağız.

  • Az önce belirttiğim firmalar oldukça agresif bir pazarlama politikası izliyorlar. Sizin ihracat, yurtdışı yapılanma gibi konularda çalışmalarınız var mı?

Önceliğimiz yurt içinde tercih edilen, kalitesinin hakkı verilen bir marka olmak. Büyük değil ama büyüyen bir firmayız. Bu büyümeyle beraber atacağımız adımlar da bizim için gerçekten büyük önem taşımaktadır. Artan parabol eğrisindeki ufak bir hata, parabolün yönünün azalmaya doğru gitmesine sebep olabilir. Yine de bizim şimdilik hedefimiz piyasadaki en büyük yada en fazla ürün satan firma olmak değil, güven duyulan, müşterilerini en çok memnun eden firma olmak. Bunu başarmak için de ilk öncelikle önem verdiğimiz şey insan kaynağımız. Biz uluslararası yabancı şirketlerin tüm marka ve sermaye gücüne rağmen bu ülkede, bu ülkenin insanı ve bu ülkenin mühendislik becerisi ile bu ülke insanına, bu ülkede çözüm sunmaya çalışan bir Türk markasıyız. Tüm bu zorlu ve haklı mücadelemizin altından kalkmak için de güvendiğimiz ilk varlığımız insanımız. Bu sebepten ancak doğru insana, doğru yatırımı yaparsak hedefimize ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

  • Bizimle paylaşabileceğiniz yeni, önemli projeleriniz nelerdir?

Uluslararası firmalarla yarışmak için, o firmaların ürettiği cihazların uygunluk ve yeterliliğine yakın olmanız yetmez, eşit olmanız gerekir. Yaşadığımız dünyada da bu yeterlilikler belirli kurumlarca verilen belgelerle esas alınmaktadır. Bu uygunluk belgelerinin belli kısmını tedarik ettik, belli kısmına başvurumuzu yaptık, kalan kısmını edinebilmek içinde çalışmalarımız, ürün geliştirmemiz sürmektedir. Şu anda ürünümüzün sadece elektronik kısmını da Türkiye’de geliştirmeye çaba sarf ediyoruz. Umuyoruz ki yeni yerli elektroniğimizin ölçüm hassasiyeti en az yabancı üreticiler seviyesinde olacak. Hatta ilk denemelerimizde yabancı rakiplerimizden daha yüksek hassasiyet ve kararlılığa ulaştığımızı bilmenizi isterim. Tekrar ediyorum bunu herhangi bir yabancı teknolojiyi satın alarak yada kopyalayarak değil, tamamen yerli akıl ile başardık.

Ayrıca sahip olunan standart ebatlardaki cihazların kalibrasyonlarını yapabiliyor olmamızın yanı sıra hedefimizde daha büyük ebatlı cihazların kalbirasyonunu yapabileceğimiz şekilde kalibrasyon laboratuvarımızı geliştirmek gibi bir projemizde söz konusudur. 2 metre çapa kadar debimetre kalibre edebilen bir laboratuvarı kurmak için Ar-Ge faaliyetleri yürütmekteyiz.

  • Eklemek istedikleriniz?

Enelsan olarak, yerli otomasyon tedarikçisi olarak yolumuza hızlı bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. Bu piyasa girişimizdeki en büyük sebep sahip olunan idealizmdir. Yerli üretim yapabilmek ve rakipler bu kadar iyiyken piyasada iyi bir şekilde tutunabilmek; bunlar sahip olduğumuz idealizmle belli bir yerlere gelebildiğimizi gösteriyor. Türkiye, yerli üretime fazlasıyla ihtiyaç duyan bir ülke konumundadır çünkü ülke pazarı olarak dışarıdan bakıldığında imalatçı için çok güzel bir fırsatız. Böyle bir fırsat varken yerli üretim neden olmasın ya da olanlar neden desteklenmesin ki? Amacımız dünyaya Türkiye’nin sadece bir pazar olmadığını, aynı zamanda teknoloji üreten bir ülke olduğunu göstermek. Yerli üretimin en büyük destekçisiyiz, Türkiye olarak yerli üreticilerin önüne engelden ziyade fırsatlar konulmalıdır ki, ülke olarak bir yerlere gelelim. Yoksa başkaları uzaya insan gönderirken biz hala TV yayın uydusu göndermeye devam edeceğiz.

Çok teşekkürler…

www.enelsan.com