PAYLAŞ

Türkiye’de üretim yaparak klemens, kablo kanalı, elektrik ve otomasyon ürünleri ile IoT platform yazılımı ihracatı gerçekleştiren Klemsan, global marka olma yolunda hızla ilerliyor. Kompakt ürünlerin geliştirilmesine odaklanan firma sensör teknolojiler alanında da atılım yapmaya hazırlanıyor. Kendi bünyelerinde geliştirdikleri IoT platform yazılımında önemli başarılar sağlayan firma, Çin’den Kolombiya’ya bir çok ülkeye yazılım ihracatı da gerçekleştiriyor.

Klemsan Enerji Yönetimi Ürünleri Müdürü Kaan Gökkurt, AutomationTR’ye bu başarıların arka planını ve sektörel gelişmeleri anlattı.

  • Kısaca bir firma portresi çizerek geldiğiniz konum hakkında bilgi verebilir misiniz?

Klemsan 1974’te İzmir’de kurulmuş bir firmadır. Gümrük duvarlarının yüksek olduğu o dönem temel olarak klemens üretmek için faaliyete başlayarak ürün portföyünü geliştirmiştir. 1998 yılına kadar kurucu aile tarafından yönetilen firma Feka İnşaat tarafından satın alınmıştır. Feka İnşaat Türkiye ve yurt dışında çok başarılı inşaat projelerine imza atmış bir firmadır. Satın almadan sonra Klemsan’ın yurtdışı atağı başladı. Ürünlerin sertifikasyonları, global kalite çalışmaları, yurtdışı fuar katılımları bu tarihten sonra yoğunlaştı. Ardından yurtdışı ofislerinin açılışları gerçekleşti. Bu yıl açtığımız Güney Afrika ofisi ile birlikte dünya genelinde 12 adet ofisimiz oldu. İhracatta da 107 ülkeye ulaştık. Üretimimizin de yaklaşık %70’i ihraç ediliyor.

Kurulduğu günden beri klemens ve aksesuarlarını üreten Klemsan 2000’li yılların başında koruma ve kontrol röleleri, 2004’de endüstriyel otomasyon ürünleri, daha sonrasında enerji analizörü ve reaktif röle gibi enerji yönetimi ürünleri ile kablo üretimine başlıyor ve bu ürünleri üretim portföyüne katıyor. Geldiğimiz aşamada artık dünya çapında daha iyi hizmet verebilmek için bölgesel üretim planlamaları yapıyoruz.

Enerji yönetimi ürün grubumuzu geliştirdikçe müşterilerimizden de gelen talepler üzerine yazılım alanında da faaliyet göstermeye başladık. Analizörleri uzaktan izlemek amacıyla çıktığımız yolda müşteri talepleri ve saha tecrübelerimiz bizi oldukça başarılı ve donanımlı bir yazılım geliştirmeye yönlendirmiştir. 2010’lu yıllarda yazılımı da bir iş kolu olarak görmeye başladık. Zaman içerisinde yazılım ekibimiz de büyüdü.

  • Sizin yolunuz da Endüstri 4.0 mı?

2010 yılına doğru Avrupa, Uzak Doğu ürünlerinin rekabetinden korunmak için “sürekli inovasyon” felsefesi doğrultusunda daha çok yeni ürün pazara sunmaya başladı. Bunun ardından da ikinci savunma mekanizması olarak Endüstri 4.0 kavramını ortaya sürdü. Bununla birlikte üretim maliyetlerini düşürerek üretimi yeniden Avrupa’ya kaydırma gayreti başladı. Tabi sürekli inovasyon yapmak ve yeni ürünler geliştirmek pahalı bir süreç. Avrupa’nın bu girişimlerine karşı Uzak Doğu da kopyalama hızını ve kopyaladıkları ürünlerin kalitesini arttırdı, kendi markalarını yaratmaya başladı.

Endüstri 4.0 çok popüler ve herkesin takip ettiği bir  trend haline dönüştü. Bizde bu  yeni döneme kendimizi hazırlamaya başladık.  Ama bu noktada bizim gördüğümüz en önemli tespit şudur; Avrupa’nın Endüstri 4.0 kavramını sürekli güncel tutması özellikle gelişmekte olan ülkelere kendilerini tercih etmeleri için bir mesaj hatta bir yönlendirmedir. “Endüstri 4.0 bir hap ve bunu yutunca başka bir boyuta geçeceğiz” diyorlar. Eğer planlanan gerçek olursa üretim maliyeti avantajımızı Avrupa karşısında tamamen kaybedeceğiz. Bu durumda rekabet edebilmemiz için teknoloji üreten bir ülke haline gelmemiz veya bu süreçte yarıştan geri kalmadan bizimde endüstri 4.0 gerekliliklerini yerine getirmemiz gerekiyor. Henüz bir çok insan robot, yazılım ve diğer donanımları tedarik edip insanı işin içinden çıkardıktan sonra Endüstri 4.0’e geçmiş olacağını zannediyor. Bugünden yarına olabilecek bir iş değil. İşin altyapısında birçok parametre de var. Biz de şuan birçok firma gibi bu işin neresinde olmalıyız ve bu işe nasıl bir teknoloji katmalıyız konularını kendi içimizde sıkça tartışıyoruz.

Klemsan Enerji Yönetimi Ürünleri Müdürü Kaan Gökkurt
  • Kendi ihtiyaçlarınız için oluşturduğunuz ama sonra çokça tercih edilen otomasyon yazılımınızın hikayesi nasıl başladı?

Aslında KIO (Klemsan Internet Object) ismini verdiğimiz yazılımı kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda oluşturmadık. Biz her şeyden önce enerji verimliliğine odaklanmıştık. Enerji maliyetlerinin düşmesi ile birlikte firmaların daha rekabetçi olabileceğini öngörmüştük. Yazılımımızda bu konuya odaklamıştık. Biz ilk önce kendi fabrikamızı bir test alanı olarak kullandık. Geçtiğimiz aylarda ISO5001 belgesini aldık. Kendi yazılımımız ile enerji verimliliği ve proses iyileştirme alanlarında çalışmalar yaptık ve bu çalışmaları da belgelendirdik. Hem kendi fabrikamızdaki hem de yazılım verdiğimiz diğer tesislerdeki süreçlerde edindiğimiz tecrübeleri yine know-how olarak yazılımımıza aktardık.

KIO bir platform. Bunu sektöre ve işletmeye göre kurgulayabiliyoruz. KIO sayesinde raporlama yapıp geçmiş ile güncel verileri karşılaştırabiliyorsunuz. Nerelerde verimsiz olduğunuzu görerek gerekli müdahaleleri yapabiliyorsunuz ve sonrasında yaptığınız iyileştirmeleri raporlayabiliyorsunuz. Bu yazılımla biz insanı veri elde eden pozisyondan çıkartarak veriyi analiz eden pozisyona sokuyoruz. Bu sayede kullanıcılar verileri işlemek ve  rapor oluşturmak yenine vakitlerinin çoğunu iyileştirme için harcayabiliyor.

Endüstri 4.0 kavramı donanım ve yazılımın iyi bir uyumu ile başarıya ulaşabilir. Müşterilerimize sürekli bu tanıyı anlatmaya çalışıyoruz. Performans ölçüm yazılımlarından kestirimci bakım yazılımlarınıza, üretim planlama yazılımlarından otomasyon yazılımlarına  kadar her şey uyumlu olmalı.

KIO üzerinde sürekli çalışarak bir tesisin tüm yazılım altyapısını mükemmelleştirecek bir sistem sağlıyoruz. Online olarak izlenme, otomatik raporlama ve her seviyede alarmlar oluşturabilme özellikleri sunuyoruz. Yazılıma ekleyeceğiniz ‘gözcüler’ yani alarm parametreleri size çok önemli faydalar sağlayacaktır. Bundan sonraki aşama ise ‘İş Zekası’ dediğimiz sistemin devreye girerek alarm kriterlerine göre belirli düzeylerde müdahaleler sağlamasıdır. Prosesi daima en optimumda tutacak bir teknoloji için yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

  • Teknoloji yatırımları konusunda karar vericilerin yaklaşımlarında nasıl bir değişim var?

Geçmiş yıllarda daha çok patronları yada temsilcilerini ikna edebilmek için çaba gösterirdik. Günümüzde ise yönetimler alt kadrolarına bu sistemleri araştırmaları ve fizibilite yapmaları için talimat veriyor. Hatta bir çok toplantımıza yönetim üyeleri veya temsilcileri de katılmak istiyor. Yapılan yatırımlardan en iyi şekilde faydalanmak için gayret, eylem planı ve isteklerin belirlenmesi çok önemli rol oynuyor. Tüm ilgililerin bu değişime hazır olması gerekiyor. Bu olmayınca yapılan yatırımın faydasız olduğu kanaatine varılıyor. Tanıtımlarda bize ilk sorulan soru yüzde kaç tasarruf sağlarım oluyor. Bunun cevabı basit “sıfır”. Çok şaşırtıcı vakalarla karşılaşıyoruz. Örneğin bir tesiste enerji izlemek için yazılım kuruyoruz. 6 ay sonra “kullanıcı adımız ve şifremiz neydi?” diye bize ulaşıyorlar. Yani 6 ay boyunca yazılıma hiç girilmemiş, hiçbir veri takip edilmemiş ve raporlanmamış. Bu şekilde sadece trende uymak için yapılacak bir yatırım hiçbir fayda sağlamıyor. Bu sebeple bizim en çok dikkat ettiğimiz konulardan biride kullanıcılara KIO yazılımını sevdirmek oluyor. Kullanıcı dostu modern ekranlar, kolay kullanım, otomatik alınan raporlamalar ve kullanıcılara istedikleri özet verileri en hızlı şekilde sunan özet ekranlarımız. Bu olguyu KIO yazılımından haberleşme ve ölçüm cihazlarına kadar tüm ürünlerimizde uygulamaya önem gösteriyoruz.

  • Yazılım teknolojisi, ihracat için de önemli bir meta ama büyük zorluklar var değil mi?

Aslında stratejisini iyi belirlerseniz ve ürününüz gerçekten başarılıysa o kadar da zor değil. Bizim Çin’de bile müşterimiz var. Örneğin daha geçen hafta Kolobimya’da bir tesiste kurulum gerçekleştirdik. ABD, Meksika ve Kolombiya’da ofislerimiz var ve başarılı bir grafik sergiliyorlar.

  • Bir de Klemsan olarak Uzak Doğu ülkelerinde de çok aktifsiniz. Ürün grubunuzun pazar rekabetini biraz anlatır mısınız?

Çin, Tayvan, Tayland gibi ülkeler hızla gelişiyorlar ve gelişirken kaliteli ürüne olan talep de artıyor. Biz bölge ülkelerinde yılladır fuarlara katılarak kendimizi anlatıyoruz. Kaliteli ürün, iyi sunum ve iyi hizmet ile özel bir müşteri kitlesi kazanmayı başardık. Aslında kalitenizi ve yeniliklerinizi ortaya koyarsanız herkesle rekabet edebiliyoruz. Özellikle lojistik maliyeti yüksek ürünleri de lokal üretim merkezleri ile çözmeyi hedefliyoruz. Ama bizim asıl odağımız teknoloji katma değeri yüksek ürünlerin üretilip satılmasıdır.

  • Klemsan olarak kaç çeşit ürününüz var? Ürün kontrolünde nasıl zorluklar yaşıyorsunuz?

Tüm ürün çeşidimiz yaklaşık 5 bin civarıdır. Biz ana ürün gruplarımızı 3’e bölüyoruz; Klemens Grubu, Elektronik Grubu, Enstalasyon Grubu ve Aksesuar Grubu. Elektronik Ürün Grubu da kendi içerisinde ayrılıyor; Enerji Yönetimi Ürün Grubu, Otomasyon Ürün Grubu ve Türkiye distribütörü olduğumuz ürünler grubu yer alıyor. Ürün çeşitliliğimiz sürekli artıyor. Müşteri ihtiyaçlarına göre hızlı hareket edebilme kabiliyetimiz var. Tedarik ve ürün geliştirme süreçlerimiz çok hızlı.

  • Tesislerde duruş sürelerinin önemi gittikçe artarken doğru ürün seçimi ve tedarik süreçleri hayati öneme sahip oldu. Değil mi?

Kesinlikle öyle. Sebebi ne olursa olsun plansız duruşlar firmalara büyük zararlar verebiliyor. Biz bu noktada hem ürünlerimizle hem de yerli üretim, güçlü stok ve hızlı tedarik sürelerimizle tesislere önemli faydalar sağlıyoruz.

Öncelikle kestirimci bakım için çok alternatifli ürünler sunuyoruz. Bir kompanzasyon panosu düşünün, burada kullanılan reaktif rölemiz hangi kademenin ne kadar çalıştığını, güç değişimlerini anlık gösterip sizi alarm ile uyarabiliyor. Değişmesi gereken parçayı daha bozulmadan değiştirdiğiniz için olası bir duruşun önüne geçmiş oluyorsunuz. Diğer taraftan olası bir arıza durumunda operatörün arızayı fark edip bakım sorumlusuna ulaşmaya çalışması gibi süreçleri de ortadan kaldırıyoruz. Arıza oluşur oluşmaz bakımcı SMS yoluyla arızadan haberdar oluyor ve daha hızlı bir şekilde arızaya müdahale edebiliyor. Ve son olarak tüm bu prosesleri raporluyoruz. Tüm bunların sayesinde ay sonunda örneğin; kaç arıza oluşmuş, bakımcı ne kadar sürede müdahale etmiş, arızalar ne kadar sürede giderilmiş gibi detayları görerek sonrası için yatırım kararları alabiliyorsunuz.

  • Klemsan olarak odak noktalarınız neler olacak?

Biraz önce kısa kısa da olsa bahsettiğim gibi bir çok alanda inovatif çalışmalar yapıyoruz. Fakat 2 alanda daha çok odaklandığımızı söyleyebilirim. İlk olarak; daha kompakt, kolayca takıp çıkarılabilen ürünler geliştiriyoruz. Bu trend hayatın her alanında ilerliyor.

İkinci olarak da; Endüstri 4.0’ın en önemli bileşenlerinden olan sensörler için atılım yapacağız. Çünkü sensörlerin aktardıkları veriler işleniyor ve sensör teknolojilerinin tahmin edilemeyecek kadar çok gelişeceğini düşünüyoruz. Mesela enerji besleme ihtiyacı olmayan veya düşük güç tüketimleri ile çalışan sensörler gündemde. Sensörlerin montajı ve kablolaması oldukça zahmetli ve maliyetli. Pasif ve kablosuz veri ileten sensörler bizi başka noktalara taşıyacaktır. Hayatımızın her yerinde sensörler çoğalacak ve her şeyi izleyeceğiz.

www.klemsan.com.tr