PAYLAŞ

Kolaboratif(İş birliğine dayalı) robotlar ağır sanayide yıllardır kullanılan robotların daha geniş kullanım alanlarına ulaşması amacıyla tasarlandılar. Daha hafif, daha küçük, daha fonksiyonel, daha güvenli olan bu robotlar ile artık en küçük işletmelerde bile global rekabeti sağlayabilecek verimliliğe ulaşmak mümkün hale geldi.

Kolaboratif Robot teknolojisinin öncü firmalarından biri de Danimarka merkezli Universal Robots…Türkiye’de son yıllarda önemli bir pazar payına ulaşan firmanın Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök’e sektördeki son durumu, yeni teknolojileri sorduk.

  • Kolaboratif (iş birliğine dayalı) robot pazarı Türkiye’de ve dünyada nasıl bir gelişim sergiliyor?

Genç bir nüfusa sahip Türkiye’nin robot teknolojisinde her geçen gün umut vadeden bir konumu olduğunu görüyoruz. Uluslararası Robot Federasyonu’nun (IFR) 2018 Raporu verilerine göre; Türkiye’deki robot kullanım yoğunluğuna bakıldığında, imalat sektöründe 10 bin işçiye 27 robot, otomotiv sektöründe 10 bin işçiye 194 robot, diğer sektörlerde ise 10 bin işçiye 17 robot düşüyor. Bu oranın küresel ortalamasında ise 10 bin işçiye 85 robot karşılık geliyor. Raporda, robot yoğunluğundaki en yüksek artışın otomotiv sektöründe olduğu dikkat çekiyor. Otomotivin ardından gıda endüstrisi öne çıkıyor. Otomotiv sektöründeki bu artış, 2017 yılında yaklaşık 1,7 milyon otomobil ve ticari araç üreten Türkiye’nin, otomotiv sektöründeki en önemli üretim üslerinden biri olduğunu bir kez daha açıklıyor. Türkiye olarak rekabetçi bir yerli sanayi oluşturmak ve geliştirmek amacıyla son dönemde atılan güzel adımların, robot yoğunluğunun gelecek yıllarda daha da artmasına olumlu katkıda bulunacağı kanısındayım.

Ayrıca genç nüfusun, yani iş gücünün yoğun olduğu bir ortamda bu gerçeği göz ardı ederek, üretim mantığını sadece makinelerle yürütmek, gelişim açısından mümkün değil. Bu anlamda Universal Robots kolaboratif robotlarının sunduğu faydalarla, insan ve makinenin yan yana iş birliği içinde, katma değerli, sürdürülebilir nitelikte, esnek- dinamik üretim yapma imkanıyla rekabette ve çalışanların sosyal yaşamlarında avantajlar sağlanmış oluyor. Ayrıca sağladığı teknolojik avantajlarla üretim maliyetlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde düşürülebileceğini yapılan analizlerde gözlemlemekteyiz. 

  • Şirketiniz son dönemde nasıl bir büyüme ve ilerleme sergiledi?

2019’da da kolaboratif robot pazarındaki artışla birlikte, tüm dünyada yüzde 60’lık pazar payımızla liderliğimizi sürdürürken, hızlı büyümeye devam ediyor ve 37 binden fazla cobot kurulumumuzla otomasyonu herkes için ulaşılabilir hale getiriyoruz. Üretimde Universal Robots cobot kullanımının şirketlere sağlayacağı avantajları anlatmaya, sahip olduğumuz robotik teknolojisinin Nobel’i 2018 Engelberger ödüllü teknolojimizle geleceğin fabrikalarını birlikte tasarlamak adına üretici ve çalışanlara bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Universal Robots olarak biz sunduğumuz cobot teknolojisinin küçük ve orta işletmelerden global pazara yönelik üretim yapan tüm işletmeler tarafından kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası bir şirket olarak, bilgimizden ve deneyimlerimizden faydalanabilecek herkesle etkin bilgi paylaşımında bulunuyoruz.

Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök
  • UR ürünlerini farklı kılan özellikler nelerdir?

Universal Robots’un kolaboratif robot teknolojisinde endüstriye kattığı çok sayıda ilkler bulunuyor. Az yer kaplayan Universal Robots kolaboratif robotları, çalışanlarınızın cobot’larla herhangi bir güvenlik bariyerine gerek olmadan yan yana iş birliği içinde çalışarak üretim kalitesini iyileştiriyor ve standart bir kalite sağlıyor. Universal Robots, standart olarak sunulan Türkçe robot, 3 faz elektrik tesisatı gerektirmeden 220 V tek faz kullanım imkânı ve daha düşük enerji tüketimi ile endüstriyel robot kullanımı avantajı sağlıyor. Universal Robots Akademi platformunda; online, 7/24 saat, ücretsiz olarak sunulan interaktif eğitim ile 87 dakika cobot programcısı olunabiliyor. Hızlı kurulum ile öne çıkan Universal kolaboratif robotunu kutudan çıkarıp kurulumu, entegrasyonu ve programlanmasını yapmak sadece 60 dakika sürüyor. Kolay programlama, otomasyon uzmanlık tecrübesi gerektirmiyor. Robot elle ya da sezgisel kontrol kumandası ile kolay programlama avantajı sunuyor.

Standart olarak sunulan birçok haberleşme protokolünü içeriyor. UR+ platformundaki Tak-Çalıştır ve Üretime Başla! konsepti ürünlerle farklı görevler arasında hızlı geçiş ve hızlı entegrasyon imkânıyla sınırsız uygulama avantajı sunarak verimliliği artırıyor.  Bir tek robotun farklı görevlerde esnek kullanımı ve konumlandırılması, insan ile yan yana iş birliğine dayalı kullanım imkanı, ayarlanabilir güvenlik fonksiyonları, durma süresi ve mesafesi, entegre Kuvvet/Tork sensörü, kılavuz niteliğinde sunulan e-Kitaplar, oldukça hafif ve kompakt yapısıyla cobot’un tüm eksenlerinin ±360 derece rotasyon imkânı ve kolay değiştirilebilir eklemleriyle kullanıcıların işini kolaylaştırıyor. Ayrıca, hızlı yatırım geri dönüşü olan cobot’lar periyodik bir bakım da gerektirmiyor. 

  • Yakın dönemde ne gibi yenilikleriniz olacak?

İnsanla iş birliğine dayalı kolaboratif robotları ile tüm sektörlere çözüm sağlayan ve otomasyonu herkes için erişilebilir hale getiren Universal Robots olarak geniş bir uygulama yelpazesindeki ağır görevler için ürettiğimiz e-Series’in yeni modeli UR16e ile otomasyonu daha hızlı ve kolay hale getiriyoruz. 16 kg taşıma kapasitesiyle UR16e, ağır parçaların ve ürünlerin kaldırılması, taşınması, maliyetlerin düşürülmesi ve duruş sürelerinin azaltılması ile ilgili ergonomik ve verimlilik zorluklarını ortadan kaldırıyor. e-Series’in yeni ürünüyle ürün portföyümüzün çok yönlülüğünü önemli ölçüde artırıyoruz ve üreticilere üretim performansını iyileştirmek, potansiyel işgücü sorunlarını ortadan kaldırmak ve uygulamaları genişletmek için daha fazla imkan sunuyoruz.

UR16e, yüksek taşıma yükünü 900 mm’lik bir erişimle birleştiriyor ve +/- 0,05 mm tekrarlanabilirlik sunuyor. UR16e, çok parçalı taşıma ve CNC tezgah uygulamaları için hassasiyetten ödün vermeden otomasyon yapabilmek için ideal bir çözüm sağlıyor. Universal Robots’un diğer e-Serisi modellerinde olduğu gibi UR16e de yerleşik kuvvet algılaması, özelleştirilebilir durma süresi ve mesafesi, yapılandırılabilir 17 emniyet fonksiyonu ve sezgisel bir programlama akışı içeriyor. Hızlı yatırım geri dönüşü sağlıyor.

UR16e, en zorlu uyumluluk yönetmeliklerini ve güvenlik standartlarını karşılıyor. Pahalı, karmaşık ve tehlikeli olan geleneksel otomasyon çözümlerinden farklı olarak sezgisel programlama, üretim hatlarında veya iş akışlarında sıfır kesinti ile üreticinin ihtiyacı olan uygulamada otomasyon çözümünü hızlandırıyor. UR16e’nın gücü ve gelişmiş özellikleri ilk kez Şangay’da (17-21 Eylül 2019) ve ardından Las Vegas’taki Pack Expo’nun (23-25 ​​Eylül 2019) düzenlendiği Çin Uluslararası Endüstri Fuarı’nda ilk kez canlı olarak sergilenecek.

https://www.universal-robots.com/tr/e-series/