PAYLAŞ

Enerji kaynaklarının kıtlığı ve gittikçe maliyet oranının artması, teknolojinin gelişim süreci “az sarfiyat ve çok iş” üzerinde şekillenmeye devam ediyor. Bu sayede kayıpları aza indirmek, enerji verimliliğini maksimum düzeye çıkarmak, gereksiz kullanımları engellemek ve “geri kazanım” başlıca bir sektör haline gelmiş bulunuyor.
Resim1Bu alanda, kendi sektörün öncü firmalarının üstlendiği ve yerli sermayeli bir projeden bahsetmek istiyorum. Üretim sırasında ortaya çıkan ve tamamıyla “atık” olarak nitelendirilen ısı enerjisini değerlendirerek, “atık” olmaktan çıkarıp kullanılabilir hale getiren proje; havaya atılan ısı enerjisini, elektrik enerjisine çevirerek uygun koşullarda yaklaşık olarak 10 MW’lık bir elektrik enerjisi geri kazanımı sağlamaktadır. Bu projede atık ısının oluşumu fuel-oil ile elektrik üretimi yapan tesiste olmasına karşın kaynağı çok farklı olan tesisler içinde sürdürülebilir geri kazanım sağlayabilmektedir. Geri kazanım prosesinde kurulacak tesise göre 6’lı, 10’lu, 18’li, 24’lü setler halinde atık ısı kazanları kurulabilir. Talep ve uygunluğa göre sayının artması geri kazanım miktarının da artması demek.

Resim2Bizzat içinde bulunduğum prosesin otomasyon ayağıyla ilgili bilgilere değinecek olursak;

Sistemde kullanılan otomasyon ürünleri çok farklı marka ve ürünlerle de yapılabileceği gibi iş sahibi firma talebine göre Siemens marka seçilmiştir. 15” lik ana HMI ekran 6” lik her kazan için ayrı birer ekranla birlikte merkezi bir SCADA sistemi mevcuttur. Sistem üzerindeki istasyonlar lokal olarak manuel çalıştırılabileceği gibi SCADA üzerinden de takip edilerek sisteme bağımlı otomatik çalışma durumu da söz konusudur. Bununla beraber sistemde kullanılan haberleşme protokolleri “Profinet” ve “Profibus” olduğundan dolayı tesisteki mevcut diğer Scada DCS vb. işlem, kontrol ve takip sistemlerine entegre olabilecek yeteneğe sahiptir. İsteğe göre değerlendirdiğimiz “Gateway” ile uzaktan erişim seçeneği de opsiyonel olarak sunduğumuz özelliklerden bir tanesidir. Sistemde mekanik emniyetlerin yanında bir çok yazılımsal uyarı ve alarmlar hazırlanmıştır. Bu sayede operatörlerin sistemi daha canlı bir biçimde takip etmesine imkan sunulmuştur. Herhangi bir zamanda oluşan “stop” ve “acil durum” pozisyonunda sistem otomatik olarak emniyet prosedürünü devreye sokarak güvenliği elden bırakmadığını ispatlar.  Ayrıca talep doğrultusunda sistemdeki her hareketi kaydedecek arşivleme işlemi de hazırdır.

Resim3Bu tür sistemler tesisin özelliklerine göre şekil aldığından dolayı oldukça opsiyonel ve esnek bir otomasyon yelpazesine sahip olmak durumundadır. Yenilikleri çok çabuk adapte etmek gerekir. Mevcut teknolojik gelişmeleri an be an sistemlere entegre edebilmek için bizde elimizden geldiğince çalışmaya devam edeceğiz.

İsmail DEMİR  

Endüstriyel Yazılım Uzmanı

ismailfe@gmail.com